Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i:
"Kur'an okuyunuz. Çünkü Kur'an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir" buyururken işittim, demiştir.
| Müslim, Müsâfirîn 252. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 249, 251
Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidayet ve rahmet geldi.
| Kur'an-ı Kerim, Yûnus 10/57
Hz. Âişe'den (ra) söyle rivâyet edilmiştir:
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle derdi: Ey Allah'ım, ey insanların Rabb'i, şu hastalığı gider, şifâ ver, şifâ veren Sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifâ ver.
| İbn Mâce, Tıb, 35, 36
[Şifa kaynağı olması bedeni hastalıklarda doktora gitmememiz anlamına gelmemektedir. Peygamberimiz tedaviyi her zaman önermektedir.]
Allah, adaleti, hattâ adaletten de fazla olarak ihsanı (en güzel davranışı), muhtaç oldukları şeyleri yakınlara vermeyi emreder. Hayasızlığı, çirkin işleri, zulüm ve tecavüzü yasaklar. Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.
| Kur'an-ı Kerim, Nahl 16/90
İşte Kitap! Şüphe yoktur onda. Rehberdir muttakilere.
| Kur'an-ı Kerim, Bakara Suresi 2/2
Gerçekten bu Kur'ân, insanları en doğru yola, en isabetli tutuma yöneltir..
| Kur'an-ı Kerim, İsrâ, 17/9
Rahmeti sonsuz Yüce Yaratıcı (c.c.), insanlara verdiği sayısız nimetler yanında, ayrıca yaptıkları iyi işlere de kat kat sevap ve mükâfat vermektedir. Kötülükler bir misliyle karşılık gördüğü halde, iyiliklerin karşılığı on, yüz veya daha fazla katını bulabilmektedir.
Kim Allah'a güzel bir işle gelirse, iyilik işlerse, ona on misli verilir; kim de bir kötülükle gelirse, sadece kötülüğüne denk bir ceza görür ve hiç kimseye haksızlık edilmez. (En'âm 6/160) âyeti bu gerçeği ifade etmektedir.
Şüphesiz ki işlerin en hayırlısı ve değerlisi, Cenab-ı Hakk'ın Kelâm sıfatından gelen Kur'ân-ı Kerim'in okunup anlaşılması ve yaşanmasıdır. Onun her bir cümlesi, kelimesi, hattâ harfi Allah Teâla katında ayrı bir kıymeti haizdir ve karşılığı en üst seviyeden verilecektir. Bu hususu Allah Resûlü şu açık beyanlarıyla ifade etmişlerdir:
Kur'ân-ı Kerim'den tek bir harf okuyana bile bir sevap vardır. Her hasene on misliyle değerlendirilir. Ben "Elif lâm Mîm" bir harf demiyorum. Aksine "Elif" bir harf, "Lâm" bir harf, "Mîm" de bir harftir.
| Tirmizî, Sevabü'l-Kur'ân, 16
Zorlanarak Okuyana 2 Katı Sevap Vardır
Kur'ân-ı Kerim'i maharetle okuyan bir insan, Kirâmen Kâtibin melekleri seviyesinde olur. Onu o seviyede beceremeyen fakat halis bir niyet ile okumağa çalışan, okurken de kem küm edip dili dolaşan ve Kur'ân'ı okumak ona zor geldiği halde okuyan insana da iki sevap vardır.
| Buharî, Tevnid, 52; Müslim, Müsafirûn, 244